‘VATANDAŞ DEĞİLİZ AMA TÜRK OLDUK’
Almanların çoğu artık ‘yabancı’ değil Antalyalı olmuşlardı.
Yıllardır orada yaşadıklarını, ev veya konut aldıklarını, ne kadar mutlu olduklarını anlata anlata bitiremiyorlardı.
Yıllardır Almanya’ya tatil için bile gitmediklerini söyleyenler de vardı aralarında.
“Biz Türk vatandaşı değiliz ama Türk olduk” diyenler de oldu.
Şezlonglarda güneşlenirken veya sahilde dolaşırken, denizde yüzerken Rus ve Ukraynalılarla da tanıştım.
Aralarında Türkçe konuşanlar da vardı.
Ama genelde İngilizce sohbet ettik.
Birçoğu savaş başladıktan sonra gelmiş Antalya’ya.
Ruslar da Ukraynalılar da ateş püskürüyorlardı Putin’e.
“Bizim huzurumuzu bozdu. Bizi yerimizden, yurdumuzdan etti” diyorlardı.
Ama yan yana şezlonglarda güneşlenen, sahilde el ele, kol kola dolaşan ve Akdeniz’de birlikte yüzen Ukraynalı ve Rus kadınlar, erkekler, birbirleriyle çok iyi anlaştıklarını söylüyor ve “Putin bizi birbirimize düşüremez” diyorlardı.
Kapılarını açtığı için Türkiye’ye, kucaklarını ve kalplerini açtıkları için Türklere teşekkür ediyorlardı.
“Türkiye’ye ve Türklere müteşekkiriz” diyorlardı.
‘YABANCI HİSSETMİYORUZ’
Yıllardır komşu binalardan birinde aynı kattaki dairelerde yaşanan ve her izinde bir araya gelip çay-kahve içip sohbet ettiğimiz bir Rus ve bir Ukraynalı çifti akşam yemeğinde konuk ettik.
Antalya’da kendilerini hiçbir zaman ‘yabancı’ hissetmediklerini söylediler.
On binlerce Rus ve Ukrayna vatandaşının Antalya’da daire veya ev satın alıp çoktan Antalyalı olduğunu da…
Özellikle de Antalya’nın Hurma, Liman, Sarısu, Lara-Güzeloba kesimlerine Rus ve Ukrayna mahalleri oluştuğunu bile…
8 yıldır Antalya’da yaşadığını söyleyen Ukraynalı komşu kadın Anastasia, “Ukrayna’da olup bitenlere çok üzülüyoruz. Her iki taraftan da inanlarımız ölüyor. Bu çok acı verici bir şey. Bu savaşın durması için bir şey yapamıyoruz. Buna da çok üzülüyoruz” dedi.
Ancak Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde on binlerce insanın yaşamını yitirmesine, yerlerinin yurtlarının yerle bir olmasına da aynı şekilde üzüldüklerini belirtirken, “Rus komşum Galina’yla birlikte depremin hemen ertesi günü depremzedelere yardım için harekete geçtik. Derhal bir yardım kampanyası başlattık. Kapı kapı dolaşıp, kış gününde soğuktan üşüyen çocuklar başta olmak üzere kadınlı erkekli herkes için Rus ve Ukraynalılardan giysiler topladık. Yiyecek, içecek de. Ayrıca bankada bir hesap açtırıp tanıdıklarımızdan ve tanımadıklarımızdan bağışta bulunmalarını rica ettik. Giysileri, yiyecekleri, içecekleri ve ilaçları bir kamyona yükleyip yaklaşık bir hafta sonra Hatay’a gönderdik. Bankada biriken bağışları da Hatay Valiliği’nin verdiği hesaba havale ettik” dedi.
‘BU İYİLİĞİ UNUTMAYACAĞIZ’
Ukraynalı komşu Anastasia, “Türkiye savaştan kaçan Ukraynalılara, Ruslara kucak açtı. Biz Türkiye’nin de Türklerin de bu iyiliğini asla unutmayacağız. Türkiye artık bizim de memleketimiz. Türkiye’nin acısı bizim de acımız. Biz de her zaman Türkiye’nin, Türk halkının yanındayız” dedi.
Hem de Antalya’da öğrendiği o güzel Türkçesiyle.
İnsanların sergilediği bu dayanışma bizi çok duygulandırdı.
*
Evet…
Antalya’da on binlerce Rus ve Ukraynalı ev satın aldı.
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) verilerine göre, 1200’e yakın Rus, 450’den fazla Ukraynalı Antalya’da şirket kurdu.
Ve bu yılın ilk yarısında Antalya Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün verilerine göre kente 5 milyon 523 bin 624 turist geldi.
Bunların 1 milyon 309 bin 267’si Rus vatandaşıydı.
Evet…
Ruslar ve Ukraynalılar da artık ‘bizden’ oldular.
Ama ev, konut fiyatları ve kiralar yükseldiği için serzenişler de arttı…
Yorumlar
Loading…