Faturayı yazarken utanıyoruz!

Faturayı yazarken utanıyoruz!

 Antalya Dayanışma Grubu Başkanı Erdal Atılgan, son dönemde artan girdi maliyetleri nedeniyle işletmelerin de ciddi anlamda sıkıntı yaşadığının altını çizdi. Aynı zamanda kendisi de bir işletmeci olan Atılgan, ülkemizde özellikle son aylarda hep ‘işletmeler çok pahalı’ diye bir serzeniş olduğunu hatırlattı ve bunun sebebinin yüksek enflasyon nedeniyle artan maliyetler olduğunu söyledi.

Hiçbir işletmenin durup dururken ‘fırsattan istifade edip zam yapayım’ demeyeceğini vurgulayan Atılgan, “Bir işletme bunu yaparsa müşterisini kaybedeceğini çok iyi bilir.  Böyle bir şey olabilir mi? Ben, son aylarda ülkemize göre çok ucuz olduğu söylenen Yunanistan’a da gittim. Onların girdi maliyetleriyle bizim girdi maliyetlerimiz arasında adeta bir uçurum var. Şu anda benim işletmelerimden birisine su faturası geldi, tam 250 bin TL. Geçen yıl aynı dönemde gelen su faturam 30 bin TL civarındaydı. Yani 10 katına yakın bir artış var. Aynı şekilde elektrik faturamda 250 bin TL civarında ve o da geçen yıl 50-60 bin TL arasındaydı” dedi.

GİDERLERİMİZ ARTTI
Personel giderinin de ciddi anlamda arttığını ifade eden Atılgan, “Benim işyerlerinde 156 kişi çalışıyor ve 4 milyonun üzerinde maaş ödüyorum. Geçen yıl ödediğim bu rakamın işletmelerin 5’de biriydi. Bence bu gidişat hiç hoş değil. Çünkü özellikle işletmelerin girdi maliyetlerinin bu kadar yüksek, su ve elektrik giderlerinin bu kadar pahalı olduğu bir ülkede, işletmelerin sürdürülebilirliği sağlamaları hiç de kolay değil. Bunu müşterilerin faturalarına yansıttığınızda insanlarda bir yere kadar dayanabiliyor.

Böyle giderse dışarıda yemek yemekten insanlar kaçınır hale gelecek. Benim en büyük endişem o. Benim çevremde de var. İnsanlar artık bir restorana, bir kafeteryaya gidip oturmaya çekinir hale geldi. Çünkü ‘gidiyoruz, maaşın 4’te birini 5’de birini bırakıyoruz’ demeye başladılar. Böyle olunca insanlara da hak vermemek mümkün değil. Öbür taraftan ben işletmeler adına da üzülüyorum. Bazı insanlar maliyetlerin bu kadar arttığını ve işletmelerin ne kadar zorlandığını tam olarak göremiyor” diye konuştu.

EKONOMİMİZ ÇOK KÖTÜ
Yaşanan sıkıntıların çözümünün devlette olduğunu kaydeden Atılgan, şöyle devam etti: “Ekonomimiz çok kötü. Enflasyonumuz çok yüksek. Örneğin kira artışları. Geçen yıl benim kira artışım yüzde 87 idi. Çünkü enflasyon yüzde 87 arttı. Bugün vatandaş markete gittiği zaman et, tavuk ve peynir gibi temel ihtiyaç maddeleri alması artık çok kolay değil. Yani giderler inanılmaz derecede pahalı. Bunu bir de işletmeler için düşünün. Bir restoranın en az 30 kalem gideri var. Her şeye rağmen biz işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz ancak bu girdilerle müşterimizin önüne koyduğumuz yemek faturasını yazarken de bazen utanıyoruz. Gelen insanların çoğu arkadaşımız.

Ama bu insanların bazıları bunun farkında, bazıları değil. Hala ‘işletmeler neden bu kadar pahalı?’ diyenler var. İşletmeler durduk yere pahalı değil ki. Her şey pahalı da, işletmeler onun için pahalı. Herkes ‘gerçek enflasyon bu değil’ diyor. Ben de buna katılıyorum, çarşıya gittin mi enflasyonun yüzde 400 olduğunu görüyorsun. Dolayısıyla gidişatımız hiç hoş değil. Bunca senedir bu işin içerisindeyim hem halkımıza hem de esnafımıza gerçekten sabırlar diliyorum. Bu girdaptan çıkmanın çaresi üreten bir ekonomiye ulaşmamızdır. Ekonomimiz ancak o zaman rayına oturur. Bu ekonomiyle, bu enflasyonla sorunlarımıza çare bulamayız.”

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0
'Konyaaltı'nı betona boğdurmam'

‘Konyaaltı’nı betona boğdurmam’

ATSO'dan 'Ali Bahar Ödülü'

ATSO’dan ‘Ali Bahar Ödülü’