2024 yılının üç çeyreğinin herkes için zorlu geçtiğini, bir taraftan hızla sıkılaşan para politikası uygulamaları, diğer taraftan durdurulamayan maliyet artışlarının iş dünyasını sıkboğaz ettiğini kaydeden Çandır, iç ve dış pazar koşullarının giderek daralmasının da ek zorlukları beraberinde getirdiğini söyledi. Çandır, zorluklara dayanamayan şirketlerin kapandığını kaydederken, “Sizlerle her ay paylaştığım güncel kurulan/kapanan şirket sayılarının eğiliminde sürekli bozulmalar yaşanmaktadır. Fakat bizim açımızdan daha dikkat çekici durum, kentimizdeki eğilimin yıl başından beri ülkemiz genelinden olumsuz ayrışmasıdır. Örneğin geçen ay, yıllıklandırılmış verilerle kurulan şirket, kentimizde yüzde 26 azalırken ülke genelinde yüzde 13 azalmıştır. Kapanan şirket ise kentimizde yüzde 46 artarken ülke genelinde yüzde 23 artmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
ANTALYA EKONOMİSİ GERİDE
Ülke genelinde yüzde 176 artan protestolu senet tutarının Antalya’da yüzde 304 arttığına dikkati çeken Çandır, şunları kaydetti:
“Karşılıksız çek tutarı kentimizde yüzde 372, ülkemizde yüzde 225 artmıştır. İş dünyamızın öncü göstergelerinden biri olan çek ile işlem hacmi ise yine yıllıklandırılmış verilerle ülkemizdeki yüzde 71’lik artışa karşılık Antalya’da yüzde 53 artabilmiştir. Yani ticaretin parasal yönüyle ilgili göstergelerde de kentimiz, ülke ortalamasının yaklaşık yüzde 50 gerisinde seyretmektedir. Antalyamız geçmişi itibarıyla genellikle ülkemiz ortalamasından hızlı büyümeye alışıktır. Bu genel eğilime yeniden kavuşmalıyız.”
GENÇLERİ TARIMA YÖNLENDİRECEK ÖNERİLER
Tarım sektörünün, son dönemde hızlı bir biçimde iş gücünün azalması ve çalışanların yaş ortalamasının 58’e yükselmesi gibi yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Çandır, iş gücü sorununun Antalya ve benzeri kentlerde, emeğe dayalı tarımsal üretim alanlarında kayıplara neden olduğunu ifade etti. TÜİK verilerine göre 2023 yılında yaşlı nüfusun yüzde 57,7’sinin, genç nüfusun ise yüzde 13,6’sının tarımda çalıştığını belirten Çandır, “Gençler tarıma yönelmek yerine tarım dışı alanları tercih etmektedir. Sektörün içinde bulunduğu bu sorunu aşabilmesi için tarımda çalışmayı, üretmeyi, girişimci olmayı ve kırda yaşamı cazip hale getirecek kamu politikalarına ihtiyaç vardır. Aksi halde toplumsal sürdürülebilirliğimiz ciddi zarar görecektir” dedi.
Genç nüfusu tarıma yönlendirmek için önerilerde bulunan Başkan Ali Çandır, “Tarımda mesleki eğitim sonrası iş garantisinden girişim teşviklerine, özel finansman ve ücret desteklerinden askerlik süresi muafiyetine ve sektöre özel bir sosyal güvenlik modeli geliştirilmesi gibi ortak akılla oluşturulacak planlama ve stratejilere ihtiyaç vardır” dedi.
KORKTUĞUMUZ GÜNLER GELİYOR
Konuşmasında iklim değişikliği ve su yetersizliğine de dikkati çeken Ali Çandır, “Üzülerek ifade ediyorum ki korktuğumuz günlerin gelmekte olduğunu görüyoruz” dedi. Bu yıl iklim değişikliği, zamansız ve yetersiz yağışlar kaynaklı Antalya genelinde arpa-buğday verim ve kalitesinde ciddi düşüş yaşandığını aktaran Çandır, “Hasat edilen mahsulün büyük kısmı da yemlik olarak değerlendiriliyor. Ayrıca önümüzdeki üretim dönemi için yayladaki ilçelerimizde kuraklık nedeniyle buğday ekimlerinde gecikmeler yaşanmakta ve girdi maliyetlerindeki artış üretim iştahını azaltmaktadır. Bu nedenle hububat üreticileri, mısır, meyve ve sebze üretimine yönelmekte ya da arazilerini nadasa bırakmaktadır” dedi.
Susam üretiminde de iklim değişikliği ve işçi gücüne erişim nedeniyle azalma gözlemlendiğini bildiren Ali Çandır, “Susamın şu an kilogram fiyatı 110 TL, yer fıstığının kilogramı ise 25 TL seviyelerinde işlem görmektedir. Üreticiler, mevcut fiyatları düşük buldukları için depolama yoluna giderek fiyat artışı bekliyor. Üreticinin mahsulünün hak ettiği değeri bulmadığını düşünmesi ileriki yıllar için tıpkı arpa ve buğdayda olduğu gibi üretim iştahsızlığı yaratıyor” dedi.
Antalya’nın zeytin rekoltesinde bu yıl yüzde 45 artış beklendiğini, 55 bin ton zeytin ve 10 bin ton zeytinyağı rekoltesi tahmin edildiğini söyleyen Çandır, iklim değişikliğinden kaynaklı istenilen yağışların görülmemesi nedeniyle sofralık olarak değerlendirilecek zeytinlerin kalibresinde sorun yaşandığını vurguladı. Çandır, “Bu yıl İspanya’daki üretimin artacağı tahmini nedeniyle yağ fiyatlarında kayda değer bir artış beklenmiyor” dedi.
ANTALYA’NIN TAŞINA TOPRAĞINA SAHİP ÇIKMAK BOYNUMUZUN BORCU
Antalya’nın bir taraftan iklim değişikliği ve su kaynaklı sorunlarla boğuşurken, diğer yandan güneş enerji santrali (GES) ve hidroelektrik santrali (HES) projeleri, taş ve maden ocaklarının kent gündemini meşgul ettiğini belirten Çandır, şunları söyledi:
“Oysa ki Antalya’yı Antalya yapan tarihi, doğası, taşı, toprağı ve iklimidir. Bizler GES, HES, taş ve maden ocakları konusunda tümden reddedici değiliz. Merkezden kağıt üzerinde ve uzaktan algılamayla verilmiş izinlerin yerelde yarattığı tahribat ve tepkilerin yansımalarını sürekli yaşıyoruz. Bu yöntemin mutlaka yereldeki taraflarla ve paydaşlarla etkili bir düzeyde değerlendirmesinden sonra harekete geçilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü doğaya verdiğimiz tahribata değip değmediğine bakmamız gerekir. Dağlarımızın delik deşik edilmesine, tarımsal potansiyelimizin yok edilmesine, havamızın bozulmasınave sularımızın zarar görmesine gönlümüz razı değil. Bu kentin havasına, suyuna, taşına, toprağına, tarihine ve doğasına sahip çıkmak hepimizin boynunun borcudur.”
YÖREX TEŞEKKÜRÜ
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX’i 13’üncü kez düzenlediklerini belirten Çandır,“Fuarımıza Antalya Valimiz, çevre illerin valileri, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımız, milletvekillerimiz, TOBB Başkanımız, oda ve borsa başkanlarımız ile çeşitli kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı. YÖREX’te TOBB standında market zincirleri, e-ticaret platformları, yerel üreticiler, kooperatifler ve ticaret firmaları yüz yüze görüşme imkânı buldu; bu bağlantılar fuarın en güzel kazanımlarından biri oldu. YÖREX’in gerçekleşmesinde emeği geçen sizlere, tüm danışma kurulu üyelerimize, çalışma arkadaşlarımıza ve basın mensuplarına teşekkür ediyorum” dedi.
Başkan Çandır, Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken, “Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve aziz şehitlerimizi rahmetle, minnetle, saygıyla anıyorum” dedi.
Mecliste üyeler, sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Comments
Loading…