Günaydın az önce uyandım. Hoş geldiniz! Arkadaşlar, sizlere, şöyle aralara bir vlog sıkıştırayım diyorum. Hani yaşam vermek istiyorum yani günlük hayatta neler yaptığımızda göstermek istiyorum falan… Takdir edersiniz ki çok farklı şeyler yapmıyoruz. Bizim de evde yaptığımız aktivitelerimiz var.
(Ala Tokel)Kendimizi karantina edişimizin bugün onuncu günü. Aldığımız haberler çok da iyi gitmiyor. Fatih Terim haberini aldıktan sonra bayağı korktum. Yani hem Fulya abla hem Buse ikisini de tanıyorum, acil şifalar diliyorum. Yani durum ne olacak bilmiyorum. Artık daha iyi anlıyorum ki sokağa çıkmak çok büyük bir hataymış. Ben de Ahmet’e doğum günü partisi yapmıştım ilk gün yani corona lafı çıktığı zaman… O zaman ben de ciddiye almamıştım ama çok pişman oldum gerçekten. Allah’a şükür ki herhalde on bir gün geçti. Kimse de herhangi bir semptom olmadığı için ve kimse kimseyle görüşmediği için bu dönemi daha rahat atlatabiliyorum.
Bunun dışında normal hayata dönmek gerekirse, parfüm videomu koydum. Parfüm videom hakkında bazı yorumlar aldım. Ben kullandığım tüm parfümleri koydum ve maalesef artık bütün parfümler çok pahalı. Bunun için videonun başında zaten özür dilemiştim, her zamanki gibi…
Dün evi bir güzel temizledim ve çamaşır suyuna sokup çıkardım. Yemin ederim size göstereceğim. Siz de şok olacaksınız. Gelen yorumlar da evi çok dağınık buldunuz ve çok kalabalık buldunuz. Şimdi evi topladım. Bütün rafları indirip çamaşır suyu ile silip tekrar düzenledim. Her şeyi tekrar düzenledim. Evde, aklınıza gelen ve burada bulunan her şeyi düzenledim. Tüm objeleri çamaşır suyuyla sildim. Sonra da yemek yaptım. Zaten başka bir şey yapamıyorsun.
Şu an benim gözümde ev toplu mesela ama o kadar çok eşya var ki sizin gözünüzde biraz daha dağınık durabilir hala… Ama maalesef ben minimalistlikten çok uzağım. Hani bir koltuk, bir televizyon, bir yeşillik olsun diyorlar ya işte ben o dekorasyonda bileklerimi keserim. O yüzden beni biraz mazur görün. Çünkü çok fazla eşya var. Bütün mutfağı organize ettim. Biraz kutu sipariş ettim. Kutularım geldikten sonra size mutfağa göstermek istiyorum.
Artık şöyle bir karar aldım. Teker teker video çekmek istemiyorum. Bunların hepsini direk bir vlogun içinde halledeceğim. Mutfağı da aynı şekilde o vlogun içinde izlersiniz.
Bugün neler yapacağız? Yine evdeyiz…
Ala: Birileri bana kahvaltı hazırlayacak.
Ahmet: Evet aşkım. Güzel bir scrambled egg yapacağım. Güzel bir zeytinyağı ve kekik karışımı yapacağım.
Ala: Ama içine biber koyma, acı sevmem.
Ahmet: Birazcık peynir koyacağım ve yanında roka ile servis edeceğim. Roka var mıydı evde?
Ala: Var.
Ahmet: Sade bir sütlü proteinli ekmek ve üstüne de Nutella sürersin.
Ala: İyi fikir! Biz ne yapacağız? Her gün bu kadar böyle yemeye… Her dakika bir şey yiyoruz. Ahmet: Ben şu an 80 tane şınav çektim. Daha saat bir. Sen ne yaptın, yattın.
Ala: Ben senin yarın kadar yiyorum ama…
Ahmet: Hasta olduğum için pek iştahım yok.
Ala: Dün iştahın olmadığı için bir kavanoz yerine yarım kavanoz Nutella yedin.
Ahmet: Hasta falan değilim. Biraz burnum tıkanık ama ateşim falan yok. Biraz sınav çekeyim daha sonra artık kahvaltımızı hazırlayayım.
Ala: Sıkıldık. Çekemedin şunu al da şimdi git kahvaltımı hazırla.
Ahmet her şeyi vlogluyorsun, bunu da vlogla dedi. Arkadaşlar görüyorsunuz, Ahmet’in benim için hazırladığı kahvaltı… Lafın arkasında durmuş, tabağıma roka koymuş. Ayağıma gelen bir hizmet… Şimdi de televizyonu açıyor ki kahvaltı yapılırken televizyon izlememek oldukça zordur.
Evet, arkadaşlar duştan çıktım. Bir yüzümü yıkadım. Yüzüme bir şeyler süreceğim. Yüzüme bir şeyler süreceğim dediğim fondöten değil.
Ahmet: Ata geldi Grön’den. Kahveyi getirdi.
Ala: bu yakada Grön’e giden var mı? Bağdat Caddesi’nde olan bir kafe burası yani eski hayatımızda tabii ki… Biz sürekli gidiyoruz. Harika bir kahvaltı mekanı ve gerçekten enfes kahvaltıları var. Şimdi oradan Ata gelmiş, bize çekilmiş kahve getirmiş. Çekilmiş filtre kahve getirmiş.
Bu kedilerle çok büyük bir problemim var çünkü makyaj masamın üzerine çıkıp ne varsa atıyorlar. Saçımı toplasam mı bu video çekimi için? Sanki güzel olur gibi… Bu bana yeterli geldi. Mürebbiye gibi oldum. Sonra bir eyeliner falan çekeceğim. Çünkü bugün canlı yayın yapacağız Instagram’dan… Ben çok Instagram’dan canlı yayın yapıp yapmayı sevmiyorum çünkü ne konuşacağımı bilmiyorum.
Bu arada bir şey söyleyeceğim. Birincisi bıyıkları çıkanlar ne yapıyor? Bıyıklarımız çıkınca ne yapacağız ki çıktı. Ahmet, geçen gün bana karantina aktivitesi olarak tıraş olalım mı dedi. Genellikle stüdyoda kızlar ip kullanmayı bildiği için bıyıklarımı hep onlara aldırıyordum. Şimdi onları da göremiyorum. Böyle ağda bantları ile falan mı alacağız bıyıklarımızı? Kaşları zaten saldım. Ahmet’e rezil oluyorum. Siz görmüyorsunuz. Neyse alışşın!
İkincisi soru-cevap videomu Ahmet biraz kıskandı. O yüzden bu canlı yayını yapacağız. Çok ilgi gösterdiniz. Aşırı çok sayıda mesaj aldım. Yani ne kadar mesaj aldım, anlatamam. Gerçekten çok fazla mesaj aldım. Çok teşekkür ederim. O kadar güzel şeyler yazdınız ki… Her şeyi unuttum, gerçekten her şeyi unuttum… Gerçekten harika bir deneyimdi benim için. Videoyu hiç sosyal mesaj verme amacıyla koymadım. Sadece bana bir soru yöneltilince o anda ben de kötü hissediyorum demiştim. Ama bir anda gerçekten çok duygusal bir şey bağlandı. Çok teşekkür ederim. Orada da attığınız bütün mesajlar çok iyi hissettiriyor demiştim. Okadar fazla iyi mesaj aldım ki her şeyi unuttum. Gerçekten o kadar fazla mesaj aldım ki tek tek herkese cevap vermek istesem de veremedim. Buradan herkese teşekkür ederim. Karşıma çıktıkça hepinize tek tek teşekkür edeceğim ama tekrar çok teşekkür ederim. Benim yanımda olduğunuzu bilmek ayrıca bir mutluluk…
Günüme devam ediyorum. Şimdi bir eyeliner çekip geleceğim. Şimdi arkadaşlar burası benim çalışma masam, burası gördüğünüz gibi dolaplara yerleştirdiğimiz makarnalar ve abur cuburlar, bunlar da günlük vitaminlerimiz…
Şimdi ben biraz yemek yapacağım. Aslında yemek yapmayacağım salata yapacağım. Yaklaşık iki gündür maş fasulyesi salatası yapmaya çalışıyorum. Şimdi burada bakın, şimdi ne yapacağız biliyor musunuz? Burada maş fasulyesi var, böyle minik minik ve top top bir fasülye türü… Önce maş fasulyelerini bir gece boyunca suda beklettim. Sonra da haşladım. Bir gün kadar da buzdolabında soğuttum. Şimdi bu salatanın içine neler koyabiliriz? Bir salata kasesi alıyorum ve bu fasulyenin bir kısmını koyacağım. Çünkü çok fazla. İğrenç kokuyor bu! Acaba normal mi? Çok kötü kokuyor ama neyse Ahmet yer en kötü ihtimalle…
Ben bu salatanın içine böyle ince kıyım sebzeler koyacağım. Çünkü normalde biber falan koyuyorlar. Ben biber koymayacağım çünkü biberden çok hoşlanmıyorum. Hayatınızda hiç fasulye turşusu yediniz mi? Muhteşem bir şey… Mevsimlik diye bir markanın fasulye turşusunu deneyin. Ben normalde bamya turşusu yemiştim bir yerde. Ama bir daha hiç yemedim, bir yerde satıldığını da görmedim, yapmayı da bilmiyorum. Fasulye turşusunu geçen gün Macro markette gördüm, inanılmazdı. Ne kadar güzelmiş!
Ala: Ahmet yer misin?
Ahmet: Tadına bakarım. Çok güzelmiş.
Ala: Ben bu salatanın içine salatalık turşusu, dereotu, nar, tuz, nar ekşisi, limon, sirke, zeytinyağı, yeşil soğan, domates ve peynir koymaya karar verdim. Bir yapayım da bir görün!
Ala: Ahmet, acil gel aşkım! Şunun tadına bak! İnanamayacaksın güzelliğine, sosunun güzelliğine… Çok güzel değil mi?
Ahmet: Çok güzel…
Ala: Bunu yapın evde arkadaşlar. Çok güzel oldu. Çok bol nar ekşisi koydum ve iki tane büyük limon sıktım, sirke koydum, zeytinyağı koydum, tuz koydum ama inanılmaz oldu hakikaten…. İnanılmaz oldu. Ayrıca sağlıklı bir salata oldu.
Şimdi ben biraz vlog seyredeceğim. Çağla Çetinöz vlog koymuş, bakalım. Çağla’yı takip ediyorum. Ayrıca sizin de izlediğiniz güzel vloglar varsa bana önerebilirsiniz.
Evet, arkadaşlar ben şimdi mandalaya yeni başladım ama dış çerçevesi de daha yeni bitti. Onlar da orada playstation oynuyorlar. Şimdi arkadaşlar sırada karnıyarık ve pilav yapmak var. Hadi şeflerim, gidelim!
Karnıyarık şu an çok iyi gidiyor. Şu anda içini yapıyorum. Patlıcanları kızartacağım sonra yemeği fırına vereceğim. Öğrendiğim tariflerden bir karışım yapıyorum. Sonrasında nasıl yaptığımı da tarif ederim size…
Şimdi karnıyarığı nasıl yaptığımı anlatayım size… Önce soğanlarımı kavurdum. O sırada patlıcanları çizgili pijama şeklinde soydum ve tuzlu suya koydum. Patlıcanların acı tadı gitsin diye tuzlu suya koydum. Ondan sonra sonra soğanları kavurdum üzerine biberleri koydum. Sonra biraz sarımsak koydum, ondan sonra domates salçası koydum ve hepsini kavurdum. Ardından kıymayı koydum, tuzunu ve karabiberini ekledim. Üzerine de doğranmış domates koydum. Şimdi yağımı kızartıyorum. Patlıcanlar kızardıktan sonra fırına atacağım. Gelişmelerden haberdar ederim sizi… Emrecan şefimiz de şehriyeli pilav yapıyor. Karnıyarık yemeği gayet iyi duruyor. Burada da pilav pişiyor. Cacık da yapacağız.
Arkadaşlar karnıyarığı yaptık, pilavı yaptık ve yedik. Her şey çok güzeldi. Bir sonraki videoda görüşürüz. Bundan sonra cilt bakımı videosu gelecek. Bundan sonra Ahmet’le bir challenge videosu gelecek. Bir sonraki videoda görüşmek üzere… Hoşçakalın!
Yorumlar
Loading…