Kongreler bilgi alışverişinin olduğu ve bilimin taraflarının bir araya geldiği ortamlardır. Aynen endüstriler için fuarlar ne ise bilim için de bu kongre ve sempozyumlardır. Aynı zamanda kongreler; bilime dair gelişmelerin sunulduğu, bilimin tarafları olan bilim insanları, bilim merkezleri, laboratuvarlar, bilimsel araç gereç üreten endüstri temsilcileri, bilimsel verileri kullanan endüstri temsilcileri, toplumsal hayata hizmet eden kurum temsilcileri ve bilim eğitimi alan tarafların hepsinin bir arada olduğu ortamlardır. Karşılıklı etkileşimin olduğu, bilim ve teknolojiyle ilgili alanlarda yeni bilgiler üretilmesini teşvik edildiği, bilimsel araştırma çalışmalarının geliştirilmesi ve kurumsallaştırılması, iletişim ve etkileşimlerinin artırılması amaçlanmaktadır.
Son zamanlarda birçok kongrenin amaçlarının bu olmadığı birçok bilim insanı, endüstri temsilcisi tarafından yüksek sesle dile getirilmektedir. Maalesef son yıllardaki kongrelerin temel amacı bilimden ziyade bir tatil bölgesindeki otele kapanıp tatil yapmak o arada da bildiri sunmak, aynı zamanda kongre organize edenlerin para, itibar ve güç kazandığı, katılanların da unvanları için gerekli puanları toplamak olduğu bir hale dönüşmüştü. Hatta bazen bu yurt dışı seyahati yapmanın fırsatına dönüşmüştü. Bir taşla birçok kuşun vurulduğu içerikte birçok kongre organizasyonu vardı.
Kaliteden oldukça uzak aynı konuda farklı tarihlerde birçok kongre yapılması da kongre enflasyonun oluşmasına neden olmuştu. İşin özü her şeyde olduğu gibi kongrelerin de cılkı çıkmıştı. Bilimden ziyade bilimsel çıkarcılığın ön planda olduğu, her anabilim dalında ruhban sınıfının yaratıldığı ortamlar haline gelmişti.
Kongre katılımcıların neredeyse önemli bir kısmı bildiri sunanlar, bedavadan katılma fırsatı elde edenler, kongreden parasal veya itibar rantı elde edenler, kongre organize edenlerin yakın tanıdığı veya gelecekte çıkarı olacak davetli konuşmacılardan oluşmakta idi. Beş yıldızlı otellerde saunalarda, kapalı ısıtılmış havuzlarda, sınırsız ve abartılı yeme içme tatillerine dönüşmüştü.
Değil herhangi bir kongreye katılmak, Antalya hinterlandında yapılan bir kongreye katılan meslektaşlarımı ziyarete gitmek için bile otele günü birlik para ödemek gerçekten ağrıma gidiyordu. Bir spor bilimcisi akademisyen olarak bu çıkar ilişkisinin dışında olacağımı, tarafı ve katılımcısı olmayacağımı yayınladığım bir manifestoyla alenen ortaya koyup, yüksek sesle protesto edip son 4 yıldır yüz yüze veya online hiçbir kongreye katılmadım. Ve bu şekilde devam ederse de katılmayacağımı bildirmiştim.
Bu sene Spor Bilimleri Kongresi Prof. Dr. Fikret SOYER ve ekibi yıllardır sürdürülen Beş Yıldızlı Otellerde Yapılan Kongre Yanlışından vaz geçerek 22. Uluslararası Spor Bilimleri Kongresi’ni Gazi Üniversitesi’nde yaptılar. Öğrenciler tüm organizasyonda gönüllü görev aldılar, tüm oturumları ücretsiz dinlediler, isimlerini kitaplardan, makalelerden gördükleri bilim insanları ile yüz yüze tanışma fırsatı buldular. Buna sebep olan, bu radikal doğru değişimi göze alan tüm ekibi kutluyor ve ayakta alkışlıyorum.
Kurulmasında emeğimin olduğu ama daha sonra yapılan birçok yanlışa itiraz edip üyeliğinden ayrıldığım Rekreasyon Araştırmaları Derneği maalesef hala otel kongresi yanlışını sürdürmektedir. Yanlış bilmiyorsam 2025 yılı kongresini yine Antalya’da beş yıldızlı bir otelde yapacaklar. Umarım onlar da bu yanlıştan geri adım atar ve bilimi gerçek mekanlarına üniversite sınırları içine taşırlar.
Özetle kongreler ürünü bilim olan, bilimsel bilginin hayata nasıl uygulanacağı olan yapılardır. Bunu her yıl bir üniversite üstlenmelidir. Kongre düzenleyen ekip her yıl değişmelidir. Aksi halde kongreler ticarete ve küçük bir sınıfın rant kapısına dönüşmektedir.
Yorumlar
Loading…