Cehalet en kısa tanımlamayla “bilmezlik, bilgisizlik, deneyimsizlik” anlamında olsa da en geniş anlamıyla öğrenmeyi istememek, gerçeği fark etmemek, gerçeği söyleyenleri de suçlamak ve en korkuncu da bilimsel bilgiyi reddetmektir.
Yeni yıl birçok kişinin yanlış bildiği bir kavramsal anlam içerir. Çoğu zaman Noel ile karıştırılır. Noel, Hristiyanların Hz. İsa’nın doğum günü olarak kutladığı 25 Aralık günüdür.
Yılbaşı ise bir yılın bitip yeni bir takvim yılının başlamasıdır. Yılbaşının hiçbir dinle, ahlaki yapı ve ülkeyle ilişkisi yoktur. Bunun altını kalın harflerle çizmek gereklidir.
Yani bilindiğinin tersine Yeni Yıl bir Hristiyan geleneği ve kutlaması değildir. Bu sadece bir kesimin yılbaşı kutlamalarını karalamak için uydurduğu bir durumdur. Bir Hristiyan bayramı olan ve İsa’nın doğuşunu kutlayan Noel’den tamamen ayrı olarak kutlanır.
Yılbaşı veya Yeni Yıl bir yılın bitiminin ve yeni bir yıla başlangıcın kutlandığı kültürel bir olaydır. Türkiye dâhil Gregoryen takviminin kullanıldığı birçok ülkede yılın ilk resmi günüdür.
1 Ocak ne Hristiyanların yeni yıl başlangıcı ne de Mekke’nin fethidir. Bunlar cehaletin yaptığı tanımlamalardır.
Bugünlerde bir grup yılbaşının bir telaşla yılbaşının bir hristiyan geleneği olduğunu ortaya atarak, yayarak, hatta bazı kurumlar kutlamaları yasaklayarak, haram olduğunu, ahlaksızlık olduğunu söyleyecektir. Bu tamamen dini yanlış ve eksik bilenlerin yaptığı manipülasyondur. Bana göre cahilliğin bir başka türlü tezahürüdür.
Budistlerin, Zerdüştlerin, Hristiyanların, Şilililerin, Brezilyalıların, Hinduların ve her milletin kendine özgü günleri ve bir araya gelerek yaşadığı, yaşattığı ortak değerleri vardır. Biz Türklerin yılbaşı günü, en uzun gecenin olduğu yani Nardugan Bayramı olarak kutlanan 21 Aralık gecesinden sonraki ilk gündür. Ama yılbaşı denilen günün diğer günlerden tek farkı; dünyada hangi dinden olursa olsun, hangi etnik kökenden, hangi milletten olursa olsun aynı coşku ile ortak kutlanılan tek gün olmasıdır.
Ama şunu söylemek mümkün; her toplum yeni yılı kendi istediği gibi kutlar. Kimisi havai fişekler eşliğinde, kimisi ailecek buluşarak, kimisi danslar, şenlikler düzenleyerek, kimisi ibadet ederek. Asıl olan bugünün nasıl kutlandığı değil, kutlanmasıdır. Asıl olan, tekrardan söylüyorum, hiçbir dinle ilişkilendirilmemesi gereken ve dünyada hangi dinden olursa olsun, hangi etnik kökenden, hangi milletten olursa olsun aynı coşku ile ortak kutlanılan tek gün olmasıdır.
Lütfen hayatınıza daha çok bilim dahil edin. Gerçekleri ancak bilimle anlayabilir, anlamlandırabiliriz. Ben herkesin yeni yılını canı yürekten kutluyor ve başta milletimize ve tüm dünya insanlarına sağlık, huzur, barış, kardeşlik, dayanışma ve her türlü hastalıktan uzak günler dilerim.
Yorumlar
Loading…