CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Antalya İl Müdürlüğü önünde yaptığı basın açıklamasında, ülke gündeminin işsizlik, yoksulluk ve emekliler olduğunu belirterek, “Ülkede emekli, işsizlik ve yoksulluğu gündemden düşürmek için devamlı düşman üretiyorlar. Önce ABD, Yunanistan, Mısır şimdi İsrail. Düşman yanımızda 2 saat 14 dakikalık uzaklıkta 23 yılda aklınız başınıza geldi” dedi. Kamacı, CHP İl yöneticileri, ilçe örgütleri, oda, sendika ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşların katıldığı basında şunları söyledi:
“Emekli ikramiyelerine bakıyoruz. O emekliler eskiden emekli olduklarında emekli ikramiyesi ile ev alabiliyorlardı. Sonra ev almak hayal oldu. Bu iktidar geldiğinde maaş bağlama katsayısı yüzde 70’den yüzde 30’a düşürüldü. EYT yasası ile vatandaşlar arasında ayrım yaptılar. Bağ-Kur’luları emekli etmediler. 1999 öncesi emekli edilirken, bir gün sonra işe giren vatandaş 15 yıl beklemek zorunda kaldı. 2002 yılında emekli maaşı ile 26.5 gram altın alınırken, bugün 4.4 gram altın alınabiliyor. En düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani hiç uğraşmasa, hiç ilişmese bugün 17 bin liradan toplam 1,5 asgari ücret, 26 bin lira emekli maaşı alacaktınız” diye konuştu.
DEVAMLI DÜŞMAN ÜRETİYORLAR
İktidarın 2024 yılını emekli yılı ilan ettiğini söyleyen Kamacı, “Genel Başkanımız Özgür Özel, Alman Başbakanı ile konuşmasında-Türkiye’de emekli maaşı 270 Euro diyor. Alman Başbakanı Genel Başkanımızın yanlış söylediğini sanıyor. Düzeltiyor- 2 bin 700 olmasın-diyor. İngilizce, Almanca, Fransızcaya tercümesi olmayan bir emekli maaşına sizleri mahkum edenlere yazıklar olsun” dedi. CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, basın açıklamasında daha sonra şunları söyledi:
“Emekli ikramiyelerine bakıyoruz. O emekliler, eskiden emekli olduklarında, emekli ikramiyesiyle ev alabiliyorlardı. Sonra ev almak hayal oldu, ancak araba almaya yeter oldu. Şimdi ise yılların emeğine bir motosiklet parası kadar emekli ikramiyesi veriyorlar. Emekliler Türkiye’de ki büyümeden yeterli ölçüde hakkını alamamışlardır.
Yabancı Emekli turistler Antalya’ya tatile geliyor. İstediği yeri geziyor. Benim emeklim, markete ve bakkala gitmeye korkuyor. Borcu var. Önünden geçmeye korkuyor. Utanıyor, çekiniyor, manava gidemiyor, pazara çıkamıyor gidip alışverişini yapıp, borcunu, hesabını veremeyeceği için filesinin üçte birini gittiği marketin kasasında bırakıyor. Böyle bir hayatı reva görenlere, mahkum edenlere yazıklar olsun.
Şimdi diyorlar ki efendim yaz aylarında toplam kapasitesi 65 bin olan öğrenci yurtlarını emekli misafirhanesi yapacaklarmış, yazlık yerlerde. Alay ediyorlar. Emekli açım diyor, bu yurda git tatil yap diyor. Emekli sokağa çıkamıyor, kendi kirasını ödeme, karnını doyurma derdinde. Verdiğiniz para ile ev kirası verirsen aç kalırsın, karnını doyurursan sokakta kalırsın.
Bu iktidar geldiğinde, maaş bağlanma katsayısı % 70’ den, % 30’ a düşürüldü. EYT yasası ile vatandaşlar arasında ayrım yaptılar, BAĞ-KUR’luları emekli etmediler. 1999 öncesi emekli edilirken bir gün sonra işe giren vatandaş 15 yıl beklemek zorunda kaldı. Bu garabetin sonlanması ve 1999 sonrası işe girenlerin de kademeli olarak emekliliği hak etmesi gerekiyor. 2002 yılında emekli maaşı ile 26,5 gram altın alınırken bugün 4,4 gram altın alınabiliyor. En düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Yani sizinle hiç uğraşmasa, size hiç ilişmese, bugün 17 bin liradan, toplam 1,5 asgari ücret, 26 bin lira emekli maaşı alacaktınız. Emekliyi bu hale getirenlerden 31 Mart’ta hesap sordunuz. Sesinizi duymazlarsa onlardan hesabın büyüğünü ilk sandıkta soracaksınız.
Burada emeklilerin dışında bir de emekli olamayanlar var. Staj, çıraklık mağdurları. Çocuk yaşında stajyer olarak gitmiş. Sigortası başlamış. Parası yatmış. Çıraklık okuluna gitmiş. Sigortasını devlet yatırmış. Ama şimdi emeklilik günü gelince o günden başlatamayız deyip emekli edilmeyen staj ve çıraklık mağdurlarının sesini duyurmaya devam edeceğiz. SSK kökenliler, 7 bin 200 günde emekli olurken, 9 bin gün istenen Bağ-Kurluların. Aynı zamanda Bağ-Kurlu olduğu için Çukurova’da pamuk, Ege’de tütün, Karadeniz’de çay yapıp ama vaktiyle kuponunu kaybedenler, belgeleyemeyenler, mevcut belgesi kabul edilmeyenler var. Onların emekliliği analarının ak sütü gibi helaldir. Hepsini birden haykırmaya devam edeceğiz. Birileri emeklilikte yaşa takılanları, vallahi yapmam, kaybedeceğimi bilsem yapmam derken, seçimin gittiğini görünce emekli ettiler. Ama o emeklilerin maaşını mevcut emeklilere ödettiler. Onu bile ödemediler. 7’den 5’e düşürdüler. Her türlü ekonomik krizde, her türlü kemer sıkmada herkesin aklına emekliler geliyor. Herkesin aklına emekçiler geliyor. Herkesin aklına yoksullar ve garibanlar geliyor. Güya IMF ile çalışmıyorlar. IMF olsa emekliye zam verme diyecek, vermiyorlar. Öğretmeni atama diyecek atamıyorlar. Kemeri yoksula sıktırıyorlar.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak geçen seçimlerde emeklilerden en çok oy alan parti olduk. Bunun çok önemli katkısıyla Türkiye’nin birinci partisi olduk. Emeklilere söz veriyoruz. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde CHP’yi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisini birinci parti ve iktidar yapacağız. Önce hükümeti alacağız, sonra size hakkınızı vereceğiz. İlk seçim vaadimiz olarak; İlk 100 gün içinde yasal düzenlemeler derhal tamamlanıp en düşük emekli maaşı önce asgari ücrete, iki yıl sonra bırakıldığı yere, 1,5 asgari ücrete çıkarılacaktır.
Değerli emekli kardeşlerim buradan hepinize bir kez daha seslenmek istiyorum. Bugün olduğu gibi kendinize, ülkenize sahip çıkarsanız bu ülkede kimin canı yanıyorsa onun yanında durursanız emin olun hep birlikte çok yakında tüm dertlerden kurtulacağız. Biz hakkımızı almadan bu mücadeleyi bırakmayacağız. Hep beraber yıllarca döktüğünüz alın terinin, göz nurunun karşılığını kimselere bırakmayalım. Bundan sonra hakkımızı alana kadar mücadeleye söz mü? Hep beraber miyiz? Hakkımızı alacak mıyız? Hep beraber başaracağımız güne kadar yolumuz açık olsun.”
Comments
Loading…