İstifa eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un, 2021-22 yılı Eğitim Öğretimine 6 Eylül günü başlanacak beyanı üzerine konuyla alakalı henüz bir bilgi paylaşmayan AKP iktidarına CHP İl Başkanı Nuri Cengiz tepki gösterdi. AKP döneminde eğitimin bir beka sorunu haline geldiğini vurgulayan Başkan Nuri Cengiz, sağlıklı bir eğitim ortamının yaratılabilmesi adına gereken uygulamaları madde madde paylaştı. Başkan Cengiz’in açıklamasının tamamında şu ifadeler yer aldı: “İstifa eden Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 2021-22 Eğitim Öğretim yılının 6 Eylül Pazartesi günü başlayacağını söylemişti. 2 Ağustos’tan beri ertelenen Bakanlar Kurulu bugün toplanacak, yeni atanan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in ilk kez katılacağı toplantının ana gündem maddesi ise yüz yüze eğitim olacaktı. Ancak kabine yine toplanamadı ve toplantı ertelendi.
BÜYÜK RİSK TAŞIYOR
Vaka sayılarının azalmasıyla birlikte pandemi kısıtlamaları kaldırılmış, aşılama süreci hızlandırılmıştı. Ancak geldiğimiz noktada vaka sayıları tekrardan oldukça ürkütücü bir hal almış durumda. Neredeyse 22 milyona yakın vatandaş aşı olmamışken; okulların bir ay sonra açılacak olması çok büyük bir risktir. Uzaktan eğitim ile idareten geçirilen süreç sonrası 1.5 yıl aradan sonra okullar hangi düzenlemelerle, ne gibi önlemlerle, nasıl bir müfredat ve anlayışla açılacaktır? Geleceğimiz çocuklarımızı kentimiz için sıcakların devam ettiği bir tarihte okulların açılacak olması, klimaların çalıştırılmayacak oluşu ve sınıfların kalabalığı göz önüne alındığında sürdürülebilir bir eğitim ortamı yaratmamaktadır”
AÇIKCA UYARIYORUZ
Yeni eğitim ve öğretim sezonunda hastalanacak ve hayatını kaybedecek her eğitimci, öğrenci, veli ve görevlinin sorumlusu bu kadrolar olacaktır! Saray yandaşlığından başka meziyeti olmayan bu kadrolar için de çanlar çalmakta, yolun sonu görünmektedir. Onları da esir aldıkları eğitimciler, veliler, ilk kez sandığa gidecek olan nesiller göndereceklerdir! Saray rejimi ve kadroları şunu açıkça bilsinler ki; bugün kamuya karşı, ülkemizin geleceğine karşı işledikleri suçlar nedeniyle yarın halkımızın önünde hesap vereceklerdir! “Milli” kavramının artık yalnızca içi boşaltılmış siyasi bir söylem haline geldiği, devlet kurumlarının ise sadece tabelalarında kaldığı AKP iktidarında; en temel ve en önemli kurumlardan biri olan Milli Eğitim Kurumu işlemez hale gelmiş, eğitim bir BEKA SORUNUNA dönüşmüştür!”
Madde Madde Sıraladı
“Milli Eğitim Bakanlığı, eğer tabelasında yer aldığı kadar milli bir duruş sergilemek istiyorsa; ülkemizin bekası ve geleceği için nitelikli bireyler yetiştirmek zorundadır! Yüz yüze eğitimin başlayabilmesi ve 1 buçuk senelik açığın kapatılabilmesi adına atılması gereken adımlar bellidir!
Sınıflardaki öğrenci sayıları 20 kişiyi geçmemelidir!
Okulların her türlü temizlik ve hijyen ihtiyaçları Milli Eğitim Bakanlığı tarafından karşılanmalıdır.
Ders süreleri ve araları ayarlanmalı, öğrencilerin toplu halde bir araya gelebileceği ortamlar azaltılmalıdır.
Öğrencilerin ve öğretmenlerin her dersten önce yenisini kullanmaları adına maske temin edilmelidir.
Okullarda güvenlik ve destek hizmet görevlilerinin sayıları arttırılmalı, istihdamı Milli Eğitim Bakanlığı karşılamalıdır.
Öğrenciler, adeta oyuncağa dönen sınav sisteminin mağduru olmamalı, LGS sınavı ile nitelikli bir okula yerleşemeyen öğrenciler evlerine en yakın liselere kayıt olabilmelidir.
Ortaokul ve liseler içinde açtığınız İmam Hatip sınıflarını kapatıp sınıf mevcutlarını düşürünüz. Göçmen, mülteci, yerleşimci sıfatları ile ülkemizde bulunan çocukları sınıf mevcutlarını artırmak için bu sınıflara yönlendirmeyiniz.
Yeni derslik, yeni öğretmen demektir. Ücretli ve sözleşmeli öğretmen sorunu derhal çözülmeli okul öncesi eğitimden başlamak üzere gerekirse yeni binalar kiralayarak 2021-2022 eğitim yılına girilmelidir.
Yangın Afetinden etkilenen bölgelerde yaşayan ailelerin ihtiyaçları belirlenip giderildiğine dair rakamların kamuoyu ile paylaşılmasını bekleriz.
Diğer kırsal kesimlerde taşımalı eğitime son verilmeli her çocuk kendi mahallesinde bir okula gidebilmelidir.
Veli dernekleri, Okul Aile Birlikleri, öğrenim sorunları ile ilgilenen gerçek Eğitim Sendikaları konuyla ilgili sürekli açıklama yapıyor olmasına rağmen bakanlık ve kadroları 3 maymunu oynamaktadır.
Turizm sektörü pandemi süreci başlar başlamaz karşılarına çıkan sorunu çözmek için sektörün tüm paydaşları ile bir araya gelerek “güvenli turizm sertifkası” uygulamasına geçti. Doğruluğu tartışılsa da ortak akılla üretilmiş bir çaba olduğu aşikâr. Sezonluk maddi gelir için sarf edilen bu çaba, ülkemizin geleceğini doğrudan etkileyen Milli Eğitim için de gösterilmelidir!”
Yorumlar
Loading…