Saadet Partisi İl Başkan Yardımcısı Abdulkadir Kayabaş, Antalya’da açlık ve yoksulluk sınırı ile bekâr bir çalışanın aylık maliyeti araştırması ve gündem konusunda önemli açıklamalarda bulundu.
Kayabaş, Ekonomik göstergeler kötüye gittikçe maruz kaldığımız algı operasyonları akıl sınırlarını zorluyor diyerek; “AKP Genel Başkanı, geçtiğimiz günlerde bir programa giderken helikopterden kara yolunu gördüğünü ve yolun araçlarla dolu olduğunu söyleyerek ekonomik kriz olmadığını ispat etmeye çalışıyordu. Daha önce defalarca yaptığı gibi aynı programda enflasyonun 2023 Şubat’tan itibaren makul seviyelere geleceğini söyleyerek yine 6 ay sonrasını işaret etmeyi de ihmal etmedi! Oysa istatistikçi ve sosyolog Corrado Gini tarafından geliştirilen “Gini Katsayısı” tam da bu durumu işaret ediyordu yani Gelir adaletsizliğini! 0 ila 1 arasında değer alan gini katsayısına göre toplum gelir gruplarına göre beşe ayrılıyor ve her %20’lik nüfusun ne kadar gelir elde ettiğine bakılarak bir katsayı oluşturuluyor. Ülkemizde en düşük gelire sahip olan %20’lik kesim en son açıklanan istatistikî değere göre toplam gelirden yalnızca %5,9’luk gelire sahipken en zengin %20’lik kesim ise tam %47,5’luk millî gelire sahip durumda (neredeyse tüm gelirin yarısı)” diye açıkladı.
GELİR ADALETSİZLİĞİNİN BOYUTU
Kayabaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hâl böyle olunca en fakir beşte bir ile en zengin beşte bir arasındaki gelir adaletsizliğinin boyutu yüzümüze tokat gibi patlıyor. Bir grup insan aylardır stokta beklettiği sıfır km araçları satabilmek için 6000 km yol yaptırabilmek adına yollarda boş boş gezerken, bir grup insan da eğer iş bulabildi ise işine yayan gidip gelmekte. Bir grup insan yeni çıkan falanca marka telefonun 50 bin liralık yeni modelini Türkiye’de ilk alanlardan olabilmek için saatlerce sıra beklerken, bir grup insan da ekmeği 50 kuruş ucuz alabilmek için sıra beklemekte. Bir grup insan AVM’leri doldururken, bir grup insan da AVM’lerin tuvaletlerini temizleme işi bile olursa olsun diyerek temizlik firmalarının iş başvuru bölümlerini dolduruyor. Bu örnekler o kadar çok arttırılabilir ki ama gerek yok zira lafın tamamı ahmak olana söylenir. Hâsılı kelâm bu kafayla olmadı, olmuyor ve olmayacak da.”
GIDA ENFLASYONU: 3 HANELERDE
Antalya’mızda; açlık sınırı önceki aya göre arttığını ifade eden Kayabaş, açıklamasına şöyle devam ettirdi: “2022 Eylül ayında Antalya’da iki yetişkin ve birisi 15-19 diğeri 4-6 yaşlarında çocuktan meydana gelen 4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi adına gerekli gıdalar için harcaması gereken miktar yetişkin erkek için 1.965,07 TL yetişkin kadın için 1.663,86 TL, 15-19 yaşındaki çocuk için 2.122,85 TL ve son olarak 4-6 yaş çocuk için 1.420,02 olarak gerçekleşirken, söz konusu ailenin Eylül 2022 Açlık Sınırı; 7.171,80 TL olarak gerçekleşmiştir. Antalya’mızda; açlık sınırı önceki aya göre 245,58 TL, geçen yılın aynı ayına göre ise 3.963,75 TL artmıştır. Böylece yıllık gıda enflasyonunda % 123,56 artış ölçümlenmiştir.
Aynı dönemde gıda için 7.171,80 TL, giyim için 1.571,90 TL, konut (kira, elektrik, su, yakıt vb) için 9.169,42 TL, ulaşım için 5.992,8 TL, eğitim için 687,71 TL, sağlık için 753,20 TL ve çeşitli mal ve hizmetler için ödenmesi gereken 327,48 TL ile birlikte 4 kişilik ailenin insanca yaşam şartlarını sağlayabilmesi adına ödemesi gereken miktar olan
Eylül 2022 Yoksulluk Sınırı, geçen aya göre 879,15 TL , geçen yılın aynı ayına göre ise tam 14.951,59 TL artışla 25.674,39 TL olarak gerçekleşmiştir.
Araştırmalarımıza göre gıda ve gıda dışı giderler baz alındığı zaman; Şehrimize çalışmak amacıyla gelen ve/ veya yalnız yaşayan bir Vatandaşımızın maliyetlerini ifade eden Eylül 2022 döneminde bekâr bir çalışanın aylık yaşam maliyeti ise önceki aya göre 320,89 TL, geçen yılın aynı ayına göre de tam 5.457,33 TL artışla 9.371,15 TL olarak hesap edilmiştir.”
VARDIR BİR BİLDİĞİ DEĞİL Mİ?
Kayabaş, Enerji, hububat ve hemen hemen her kalemde gelen afakî zamlar sonrası Antalya’mızda; simit, poğaça ve açmadan sonra bir somun ekmek de resmen 5 TL olduğunu açıkladı. Kayabaş, sözlerini şöyle noktaladı: “Tabi! Müjdemizi isteriz AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki geçtiğimiz günlerde yine akıl ve mantık olgularını çöpe atarak ekmek 1 TL iken kolay alınamıyordu, bakın 5 TL oldu artık daha kolay satın alınıyor demedi mi? Vardır bir bildiği değil mi?
Ekim ayı çok önemli bir ay, son birkaç aydır çeşitli mecralarda yazıp çiziyor anlatıyoruz; Ekim ayında büyük bir hububat ekimi kampanyası başlatılsın, hazine arazileri dâhil bir karış bile alan boş kalmayacak şekilde vergiden arındırılmış mazot, gübre ve diğer giderler ile çiftçilerimiz hububat ekmeye teşvik edilmeli diyoruz. Şu ortamda hububata, neredeyse hava gibi su gibi ihtiyacımız var. Bu konu Ukrayna’nın tahılına, Rusya’nın insafına, tahıl koridorunun açık kalmasına bırakılmayacak kadar önemli bir konu ancak hükümetten herhangi bir ekim çalışması/ teşviki yok.
Evet, ekmek psikolojik eşik olan 5 TL’ye ulaştı. Konu ile ilgili olanlar iki gruba ayrılmış durumda: birinci grup, ekmek 10 TL olur mu? Diye sorarken ikinci grup ise ekmek 10 TL’de durur mu sorusunu gündeme getiriyor. Aziz hemşehrilerimiz bu iki soruya en uygun cevabı vereceklerdir. Saadet Partisi Antalya İl Başkanlığı olarak Antalya kamuoyunun dikkatine sunarız”
Yorumlar
Loading…