Metabolik Cerrahi Nedir, Nasıl Uygulanır? Diyabet Tedavisinde Etkili Midir?

Merak edilen tedavi yöntemlerinden metabolik cerrahi nedir, nasıl uygulanır? Diyabet tedavisinde etkili midir? Sorularının cevaplarını yazımızda bulacaksınız. Metabolik cerrahi şimdilerde tip 2 diyabet tedavisinde sıklıkla kullanılmaktadır. Halk arasında bu işleme şeker ya da diyabet ameliyatı da denmektedir. Yani aslında metabolik cerrahi obezite, tip 2 diyabet, yüksek kolesterol ve hipertansiyon ile kendini gösteren metabolik sendromun çeşitli ameliyat yöntemleri ile tedavi edilmesine denmektedir.

Metabolik sendrom tedavi edilmediği takdirde hastanın günlük hayatına engel olur ve organ hasarı kalp damar hastalıklarına neden olur. Sonucu ölüme kadar gidebilir ciddi bir durumdur. Bu nedenle erken teşhis oldukça önemlidir. Erken tanı ve tedavi ile çok başarılı sonuçlar verecektir. Metabolik sendrom durumunda başvurulması gereken ilk yöntem metabolik cerrahidir.

Metabolik cerrahi daha çok bilinen ismi ile şeker diyabet ameliyatı çok uzun süredir yapılmaktadır. Bazı bariatrik (obezite) ameliyatlarının tip 2 diyabet ve metabolik sendrom tedavisinde kullanılmasına verilen isim metabolik cerrahidir. Ameliyat yöntemlerinde sadece obezitenin tedavi edilmesinde değil tip 2 diyabet tedavisinde de çok sık kullanılmaya başlaması ile metabolik cerrahi yaygınlaşmıştır.

Metabolik cerrahide birçok ameliyat yöntemi uygulanmaktadır. Bu ameliyatların amaçları de genel olarak besinlerin safra ve pankreas sıvıları ile ince bağırsakların daha aşağı kesimlerinde ve normalden daha geç buluşmasını sağlamaktır. Ameliyat ile bu başarılırsa bağırsaklardan, pankreasın insülin üretimi yapmasını uyaran bazı maddeler salgılanır ve azalan insülin salınımı artış gösterir.

İlginizi Çekebilir: Çene Kitlenmesi Belirtileri Nelerdir?

Tip II diyabet için uygulanacak temel tedavi ameliyat değildir. Tip II diyabet tedavisinde ilk olarak egzersiz, kilo kontrolü, ilaçlar ve gerektiğinde insülin tedavisi tüm hastalarda uygulanması gereken temel tedavi yöntemleridir. Yapılan araştırmalar sonucunda çok yakın takip edilen ve kurallara uyan hastalarda dahi kan şekeri kontrolünün çoğu zaman istenildiği kadar iyi olmadığını ve sıklıkla diyabete bağlı sıkıntılar yaşadıkları görülmüştür. Tip II diyabet tedavisinin yanında metabolik cerrahi yöntemleri ile hastalık çok uzun süreler boyunca etkin bir şekilde tedavi edilebilir.

Metabolik sendrom olan kişilerde bel çevresinde artış, hipertansiyon, kan yağ seviyelerinde yükselme ve insülin direnci, ileri safhalarda ise diyabet gelişmesi meydana gelir. Metabolik cerrahi ile bir tek şeker hastalığı değil metabolik sendrom da başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

Şeker hastalığı sıkıntılı bir rahatsızlıktır. Çünkü küçük ve büyük damarlara zarar verir. Eğer şeker hastalığı olmasına rağmen iyi bir diyet yapılmıyorsa kalp-damar hastalıkları, göz ve böbrek sorunları başta olmak üzere yaşamı kısaltan ve hayat kalitesini bozan etkiler ortaya çıkar. Metabolik cerrahinin amacı da şeker hastalığı ile bu hastalıkların gelişmesini engelleyerek hastanın yaşam kalitesini arttırmak ve yaşam süresini uzatmaktır.

Tip 2 diyabet hastaları metabolik cerrahiden fayda görürken tip 1 diyabet hastaları metabolik cerrahiden fayda görmezler. Ama şeker hastası olanların yüzde 90’lık kısmı tip 2 diyabettir. Bu nedenler metabolik cerrahi ile şeker hastalığından kurtulabilir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada yaklaşık 500 milyon tip 2 diyabet hastası vardır ve bu hastaların %90’ı fazla kilolu ya da obez hastalardır. Kimler obez sınıfına girer bunun için Vücut Kitle İndeksi kullanılmaktadır.

Vücut kitle endeksini hesaplamak için kilogram olarak ağırlık, metre cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünerek elde edilir. Örnek vermek gerekirse 1.70 m boya ve 65 kg ağırlığa sahip olan bir insanın vücut kitle endeksi 65 ÷ (1.72) = 22.5 kg/m2 olarak hesaplanır.

Vücut kitle indeksine göre 18.5 – 25 kg/m² arasında olan kişiler normal kilolu, 25 – 30 kg/m² arasında olanlar fazla kilolu, 30 – 40 kg/m² arasında olanlar obez, 40 kg/m²’nin üzerinde olanlar ise morbid obez olarak adlandırılır.

Şeker ameliyatı vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde olan obez sınıfındaki hastalara, vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan ve yapılan diyete rağmen kan şekeri seviyesini düşüremeyen kişilere de ameliyat yapılır.

Vücut kitle indeksi düşük ve zayıf olan hastalarda araştırılmalıdır. Eğer hasta tip 2 diyabet tanısı almış ama vücut ağırlığı düşük pek çok hastaya ayrıntılı bir inceleme yapıldığında aslında tip 1 diyabet olduğu ortaya konulur. Bu hastalar ameliyattan fayda görmezler.

Şeker ameliyatı için hastanın kaç yıldır diyabet hastası olduğuna, insülin kullanıp kullanmadığı, Hemoglobin A1c düzeyi (3 aylık kan şekeri kontrol ölçümü) bakılan diğer kriterlerdir.

Diyabet hastasının bu ameliyattan fayda görmesi için en önemli kriter pankreastan insülin salgılanmasının olmasıdır. Başka bir deyişle pankreasın insülin salgılama kapasitesinin bitmemiş olması gerekmektedir. Ameliyat öncesi dönemde çeşitli testlerle bunun değerlendirilmesi gerekir.

Bunların dışında diyabet hastalığı yakın zaman önce başlayan ve insülin tedavisi gerekmeyen, kısa bir süredir ve düşük dozda ilaç kullanan ya da sadece ağızdan ilaç kullanan hastalarda ameliyatın etkinliği daha fazladır.

Metabolik ameliyatların hepsi kapalı ameliyat yani laparoskopik yöntemle uygulanır. Büyük bir kesik açılmadan 4 ya da 5 delikten girilen aletler ile ameliyat bitirilir. Ameliyat süresi kullanılacak yönteme göre 1 ile 3 saat arasında değişir. Hasta ameliyat sonrasında 3- 4 gün kadar hastanede kalarak kısa zaman içinde normal hayatlarına dönebilirler. Diyabet tedavisinde kullanılan pek çok ameliyat yöntemi vardır.

Bunlar Gastrik by-pass, Minigastrik by-pass, Duodenal switch türevleri (SADI-S ameliyatı gibi), Transit Bipartisyon, İleal transpozisyon, Sleeve Gastrektomi ve bu ameliyatların çeşitli türevleridir. Bu ameliyatların bir kısmı hem bağırsaklardan emilim bozucu, hem de yemek yemeyi kısıtlayıcı ameliyatlardır.

Hangi hasta için hangi ameliyat uygun bunu belirlemek için iyi bir endokrinolojik araştırma yapılır ve sonrasında Genel Cerrah ve Endokrinoloji uzmanları tarafından beraber karar verilir. Bu karar sırasında hastanın obezite düzeyi ve pankreas rezervi göz önüne alınır.

Tip 2 diyabet tedavisinde en iyi yöntemin metabolik cerrahi olduğu ispatlanmıştır. Uzun dönemde yüzde 90’a varan etkinlik görülmüştür. Ameliyatların bazıları diğerlerinden daha etkili olsa da hastada vitamin ve mineral kaybı, uzun dönemli ishal gibi yan etkiler gelişebilir. Yapılacak ameliyat hastanın durumuna en uygun şekilde ve kar-zarar hesabı göz önüne alınarak seçilir.

Metabolik cerrahi yöntemi ile her hasta eşit düzeyde fayda almayabilir. Hastaların bir kısmı insülin kullanımını tamamen bırakırken bazı hastaların ilaç kullanmaya devam etmesi gerekebilir. Buradaki önemli kısım ilaç kullanımı devam edecek olsa bile hastanın kan şekeri kontrolünün ve diyabete bağlı komplikasyonların önlenmesidir.

Metabolik cerrahinin riskleri diğer ameliyatlar gibidir daha fazla değildir. Mesela safra kesesi ameliyatı ile metabolik cerrahi riski neredeyse aynıdır. Bu ameliyatların riski şeker hastalığının hastada yarattığı uzun dönemli risklerden çok daha düşüktür. Buradaki en önemli nokta hastanın bu ameliyatlar konusunda tecrübeli olan bir cerrah tarafından ve ortaya çıkabilecek sorunlarla başa çıkabilecek tam donanımlı bir merkezde ameliyat olmasıdır.

Bu ve benzeri ilgilini çekecek video içerikler için youtube kanalımıza mutlaka bir göz atın.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0
Sky etabının kazananı Travis Teasdale

Sky etabının kazananı Travis Teasdale

34 bin TL taksitle ev sahibi olabilirsiniz...

34 bin TL taksitle ev sahibi olabilirsiniz…