Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Antalya Şubesi, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Antalya Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri ve belediye meclis üyelerine tarihi bir çağrı yaparak, Antalya’da rant beklentisi ile parçacıl, noktasal, parsel bazında, şahıslara özel imar planı değişikliklerinden vazgeçilmesini istedi. ŞPO Antalya Şubesi’nin yazılı açıklamasında, “Kent merkezindeki yalnızca bazı parsel ve alanlar için yüksek duyarlığa sahip çeşitli sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarının açıklamaları ile konulara yaklaşım hassasiyetlerini takdir ediyoruz ve destekliyoruz. Bununla birlikte kent bütünü etkileyecek konularda meslek odamızın geçmişte ve günümüzdeki dik duruşu örnek alındığında, diğer meslek odaları ve diğer sivil toplum kuruluşlarının da ayın sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri, yalnızca parsel ve noktasal alan bazlı hassasiyetin değil, bu hassasiyetlerin kent bütününe de yansıtılmasının gerektiği açıktır” denildi.
ŞOVENİST AÇIKLAMALARDAN KAÇINILMALI
Şehir Plancıları Odası Antalya Şubesinin açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verildi: “Bu bağlamda kentin genel çıkarları doğrultusunda şovenist açıklamalardan kaçınılarak, kent için en işi çözümün bulunması adına tüm paydaşların sağduyulu ve uyum içinde çalışması yalnızca kentimizin değil, tüm toplumun ortak yaranını da koruyacak olup ilgililerin kent bütününü gözeterek bütüncül bir bakış açısı geliştirmesini temenni ediyoruz.”
PLANLAMALARDA KAMU YARARI GÖZETİLMELİ
Antalya’nın yoğun kentleşme baskısı altında olduğu vurgulanan açıklamada, odanın özellikle son dönemlerde gündeme getirilen parçacıl plan değişiklerine ilişkin konularda yasal, kamusal, sosyal ekonomik ve çevresel dengeler açısından teknik incelemeleri gerektiğinde kamuoyu ile paylaşıldığı belirtilerek, ŞPO’nun ilkeleri doğrultusunda kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmek, aydınlatmak ve yetkililere çağrı yapmak için yapılması gereken düzenlemeler şöyle sıralandı:
İmar planları ile plan değişikliklerinin maksadı ne olursa olsun kamu yararı gözetilerek, topluma ve halka hizmet bilinciyle oluşturulması ve bütüncül olması gerektiği kuşkusuzdur. İman planlarının ilgili kurum görüşleri doğrultusunda plan nüfusuna karşılık mevzuatta belirtilen standartlara göre ihtiyaç duyulan kamusal donatı, sosyal ve teknik alt yapı alanlarını sağlaması gerekmektedir. Nüfus artışı oluşturacak plan değişikliklerinde ise inşaat alanlarında yapılan artışın karşılığı olan rantın tamamına yakın bedelinin kamu yararı ve mevzuatların gerektirdiği şekilde kamuya aktarılması ve buna ek olarak artan nüfusa denk gelen sosyal donatı ve teknik altyapı alanlarının kamuya terkininin sağlanması gerekmektedir. İmar planlarının üst ölçeklere uyumluluğu, kademeli birlikteliği, vizyona göre oluşturulmuş mekansal bir kurgu düzeni içerisinde bütüncül ölçekte tüm analiz ve etki değerlendirmeleri düşünülerek yapılması optimum düzeyde kamusal yarar sağlayacaktır.
Dünyadaki benzer kentlerde de görüldüğü gibi, Antalya kent merkezi çeperinin koruma ve tarım alanları ile çevrelenmiş olması sebebiyle bu alanların planlanması ve arsa üretimi yapılması yerine, kent merkezlerinin dönüştürülmesi, yenilenmesi, sağlanmalıdır. Bu şekilde merkezi alanlar rehabilite edilerek, imar planı olmasına rağmen yıllardır imar uygulaması ve mülkiyet problemleri çözülemediğinden yapılaşamamış, fonksiyonel özelliğini yitirmiş, köhneleşmiş, sağlıksız ve fiziksel açıdan güvenil olmayan yapıların bulunduğu alanların yenilenmesi sağlanacak olup korunarak kullanılması gereken alanlar imara açılmadan daha sürdürülebilir çevrelere sahip bir kent oluşturacaktır.
Kentimizin dönüşüm ve yenilenme sürecinin öncellikleri ve müdahale şekilleri belirlenmiş olan kentsel dönüşüm master planı, kentsel dönüşüm strateji belgesi veya bunları dikkate alan bütüncül revizyon imar planları yapıldıktan sonra çözümlerin sağlanması ve herkes tarafından uygulanabilir olması gerekmektedir. 1990’lı yıllardan günümüze kadar statik kalmış mevcut imar planlarının günümüz koşullarını yerine getirmemesi ilgili belediyelerce uzun vadeli kentleşme politikaları ve planlama kriterlerinin bütüncül ve çözümcül olarak belirlenmemiş olması sebebiyle, birçok alanda parçacıl imar planı değişiklikleri gündeme gelmektedir.
Yorumlar
Loading…