Tuğra Enfiyeci kimdir? Sempatik Dansçı hakkında bilinmeyenler

Tuğra Enfiyeci kimdir? Sempatik Dansçı hakkında bilinmeyenler

Ruhunu dansta bulan bir adamı keşfetmeye hazır mısınız? Hayallerinin peşinden pes etmeden koşan ve müziğin ritminide ruhunda hisseden Genç Fenomen Tuğra  Enfiyeci ile dansa hazır mısınız? Sizin içinizdeki dans ruhunu uyandıracak röportajımızı okumaya hazır olun. Keyifli okumalar…

Tuğra Enfiyeci’yi daha yakından tanıma fırsatını röportajımız ile sizlere sunuyoruz. Yazımıza başlamadan önce Tuğra Enfiyeci’ye kısaca bir göz atalım.

Eğer ki başlıklarımız sizde hakkında bir merak uyandırdıysa, sizleri bekletmeden Tuğra Enfiyeci ile samimi röportajımızı okumaya davet edelim. Hazırsanız, keyifli okumalar dileriz.

Tuğra Enfiyeci 33 yaşındadır.

1.76  boyundayım.

67 kiloyum

 33 yaşındayım.

2 Mayıs 1987

Aslen Ankaralıyım.

Uslanmaz bir spor bağımlısı, dans etmeyi ibadet sayan, güne müzikle başlayıp günü müzikle kapatan, hayatında ki her günü eğlenecek bir taraf bularak geçiren, ailesine düşkün ama özgürlük savaşçısı, arabesk dinlemenin değerini bilen bir lgbt birey, geleneklerine bağlı ama fırsatları aydınlık görüşle değerlendiren bir kişiyim diyebilirim.

Kendimi bulduğum ve özgürce ifade edebildiğim tek yerin dans etmek olduğunu farkettikten sonra dans hayatıma girmişti aslında ama ailem benim bu alanda ilerlememi istemediği için bir süre bu arzumu ve yeteneğimi gizlemek zorunda kaldım. Üniversiteye beden eğitimi okumak üzere başladım ama biliyordum ki içten içe ben öğretmen olmak değil dansçı olup sahneye çıkmak istiyorum. Ritim eğitim dans dersimizin final sınavından kaldım ironiktir ki haha. Hoca odasına çağırıp ”Ben cimnastik serisi görmek istiyorum sense sahne koreografisi yaptın bana. İstanbul a git ve hayallerinin peşinden koş.” dedi. Dolaylı yollardan girdiğim dans yaşamım, İstanbul da başlamış oldu üniversiteden sonra. Önceleri girdiğim pilates derslerini bile sanki lirik bir dans gösterisi gibi yaptırdım. Sonra cycling derslerinde bisiklet üzerinde koreografiler yaptırdım öğrencilerime. Sonra Zumba derslerime başladım. Her bir step de bir adım daha yaklaştım dansçı olmaya. En sonunda Fitness sektörünü bırakıp tamamen dans etmeye başladım sadece.

Dans bedenle ruhun ortak çalıştığı ender disiplinlerdendir bence. Dansa yeni başlayacak kişiler için üç tavsiyem var.
İlki ruhu dinlesinler. Gözlerini kapatıp dans ettiklerini hayal etsinler. O hayal aslında hedeftir.
İki vücut hamur gibidir iyi yormadan şekil verilmez . Çok pratik yapsınlar
Üçüncü ise korkmasınlar. Korkunun olduğu yerde başarı olmaz .

Asla yoktur. Ama dans görselliğe hitap eder. Kişinin en iyi kompozisyonu sunması için ne gerekiyorsa o yapılmalıdır.

Fitness eğitmenliğine devam ederdim kesin.

Spor altyapısı ya da desteği olmadan dans olmaz ki. Her dans grubunun kendine has kullandığı kasların ve kondisyonun etkili şekilde çalıştırılması gerekir. Bunun için de dansçı aynı zamanda spor yapmalı.

R&B müziklere koreo hazırlamak her zaman keyif vermiştir bana.

Bekarım demem yeterli mi acaba haha.

Sarışın sever biriyim, Türkiye de gerçek sarışın pek bulunmadığından kumral olanlarda radarıma takılıyor tabi ki. Yerine göre davranmasını bilmesi önemli, açık görüşlü olması hayata sığ bakmaması da aynı değer de benim için. Marvel hayranı olursa bir adım önde başlar yarışa haha. benden uzun olamaz, dans bilmese de olur ben öğretirim ama spora yabancı olmamalı.

Hayatım da ki dönüm noktamı 30 yaşına girdiğim ay olarak belirtebilirim sanırım. 30 yaşına girdiğim ay an itibariyle İstanbul’un bir çok semtinde birçok farklı spor kulübünde ders vererek yoğun bir tempoda çalışıyordum. Yine bir gün dersime giderken Ankara’ya yerleşme kararı aldım. Bir hafta içinde toparlanıp vedalaşıp Ankara ya yerleştim. Ankara’ya yerleştikten sonra tamamen dansa çevirdim yüzümü. Onca yıllık Fitness kariyerimi bir günde karar verip bıraktım ve dans alanında kariyer yapmaya karar verdim. Şimdi dönüp bakınca iyi ki de bu kararı vermişim diyorum.

Ülkeme ve milletime hizmet etmek önceliğim olmuştur hep. Elimdeki bilezik neyse onunla yararlı olmayı amaçladım. Gelecek hedeflerimin en önemlisi benim için Türkiye çapında şubeleri olan bir Dans Akademisi kurmak istiyorum. Dansı ve sosyal kültürünü kendi yorumumla ulaştırmak istiyorum ilgilenen herkese. sonraki hedefim de köy yaşamına dönmek ve toprağa yakın şekilde yaşlanmak istiyorum.

Türk toplumu olarak cinsellik, cinsiyet ve bunlara yüklediğimiz anlam ve tabular birçok açıdan sosyal ve özel hayatımızı baltalamakta. Ne zaman ki kendimizi tanır ve kabul edersek o vakit saygı duymayı ve saygı beklemeyi öğreneceğiz. Old school düşünen ve geleneksel yetiştirilmiş birisi olarak Cinselliğin Şafağı- Christopher Ryan , Cacilda Jetha kitabını okuduktan sonra ufkumu çok genişletti.

Özgürlük tanımımı sorgulamamı sağlayan bir film ve hayatın kırılganlığını sorgulatan iki film önerebilirim. Biri cyrus nowrasteh un filmi Sorayayı Taşlamak. Diğeri Isabel Coixet un filmi Bensiz Hayatım.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0
Şems Arslan kimdir? Güzellik Uzmanı Şems Arslan hakkında merak edilen detaylar

Şems Arslan kimdir? Güzellik Uzmanı Şems Arslan hakkında merak edilen detaylar

Alpcan Tarım kimdir? Alpcan Tarım nasıl fenomen oldu?

Alpcan Tarım kimdir? Alpcan Tarım nasıl fenomen oldu?