Ubuntu köyüne yolculuk

Ubuntu köyüne yolculuk

Ubuntu kavramı, özelde Güney Afrika, Genelde Afrika’nın neredeyse tamamını içine alan ve sömürge öncesi dönemden buyana birlikte yaşamı tarif etmek için kullanılan hem ahlaki hem de felsefik bir tanımlama olsa da Ubuntu kavramı yerleşik kültürümüzde de yer alan ama son zamanlarda sadece sözde kalan dayanışma, imece usulü yaşama, komşusunun açlığını düşünen varlığı önemseme gibi birçok başka kavramın bir arada yer aldığı bütünleşik bir kavram yapısıdır. 

Diğer bir deyişle Ubuntu kavramı içinde kendiliğinden var olan yaşayan ve çoğalan kavramlar; insanlık, saygı, aidiyet, şefkat, paylaşım, cömertlik, empati, affetme, yardım etme, düşünceli olma, destek olma, kollektif benlik, öz varlık gibi hümanist değerlerdir. Ubuntu kültürüne ve dünya görüşüne sahip bir birey iyi ahlaklı bir bireyi tanımlayan, arkadaş yanlısı, arkadaş canlısı, yardımsever, alçak gönüllü, cömert, nazik, diğer insanlarla ve doğayla uyum içinde olan, sistemi geliştirmeye dayalı iş birliği içinde olan, mütevazi, yerel ve evrensel değerlere bağlı yaşayan bireyi tanımlar.

 

İşte tam da burada Ubuntu kavramının dünya yerleşkesi üzerindeki ve tarihsel imbiğimizden akan değerlerini bir araya getirmek için yaşamın içinde sorumluluk alan birkaç kişinin rol üstlenmesiyle Ubuntu felsefesinin bilinmesini sağlamak, yaygınlaştırmak, aynen ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün bahsettiği damarlarımızda asil kanda dolaşan “sadece kendini düşünen insan tipinden başkalarını da var sayan ben düşüncesi yerine biz olmayı tercih eden” hareketin oluşması için Ubuntu Gönüllüleri Derneği kuruldu.

Hatta son yedi yıl içinde anlamlı yedi toplantı bir de sanat çalıştayı yapıldı. Bu buluşmaların her birinde Ubuntu Felsefesini yaşamında var eden yüzlerce insan bir araya gelip “daha fazla ne yaparız?” sorusuna cevap aradılar.

 

Ubuntu Gönüllülerinin ilk etkinliğinde sadece BARIŞ istedikleri için Barış Bildirgesine imza atıp işlerinden olan Barış Akademisyenlerine Ubuntu plaketi verdiler. Dayanıştılar, düşüncelerini paylaştılar, toplumun düşüncesini bile ifade etmekten korktuğu o günlerde (ki korku imparatorluğu hala yaşıyor ve insanları korkutmaya devam ediyor) onlar taraf olduğu konuları çekinmeden ortaya koydular ve doğruyu yaptıkları halde işlerinden olan yüreği barıştan yana atanların yanında oldular diğer bir deyişle Ubuntu yaptılar.

İkinci etkinliklerinde çevreyi korumak için yaşamlarını ortaya koyan, Ubuntu düşüncesinde yaşadıkları için öldürülen Aysin ve Ali Büyüknohutçu’nun anısına kızlarına Ubuntu plaketini verdiler.

 

Üçüncü etkinliklerinde konuşmacı konuşmacı olarak, Levent Gültekin’i çağırdılar ve Ubuntu plaketi yaralı hayvanlara protez takan ve hayatını onlara adayan, Ubuntu düşüncesini yaşamının merkezinde tutan Hasan Kızıl’a verdiler. 

 

Dördüncü etkinliklerinde konuşmacı; Prof. Dr. İhsan Eliaçık’tı. Ubuntu plaketi de yaşamları boyunca, dayanışmayı, eşit paylaşımı, adaleti ve eşitliği savunan ona göre yaşayan diğer bir deyişler Ubuntu felsefesine göre yaşayan, Turgay Tanülkü’ye verdiler.

 

Beşinci etkinliklerinde konuşmacı İsviçre’den Ali Kızıldağ ve online katılan Devran Gülel’di. İkisi de çevre kirliliği konusunu işlediler. Ubuntu plaketi “Başka Bir Dünya Mümkün” imgesiyle Hasan ve Leyla Kıyafet’e verildi. 

 

Altıncı etkinlikte konuşmacı felsefeci Nuran Direk’ti. Konusu, barıştı. Ubuntu plaketi Ubuntu çalışmalarını her aşamada destekleyen Konyaaltı Belediye başkanı Semih Esen’e verildi.

 

1 Haziran 2024’te “Sanat Çalıştayı” yapıldı. Ressamlar ve heykeltıraşlar üç gün boyunca eserlerini Mantarevi’ndeki Ubuntu Alanında yaptılar. Korkuteli ilçe merkezindeki ilköğretim ve lise öğrencileri çalıştayı izlediler. Ortaya çıkan eserler çalıştayın son günü yapılan gala gecesinde Ubuntu Çocuklarına Burs sağlamak için açık arttırmayla satıldı. Oldukça yüksek düzeyde bir gelir elde edildi.

 

Bunun dışında çocuklara Ubuntu’yu anlatmak için Ubuntu düşüncesine uygun dört kitap yazıldı, okullara dağıtıldı. Aynı anda söyleşiler yapılarak, çocuklara Ubuntu anlatıldı.

 

Ubuntu Gönüllüleri; yoksulluğun, savaşın ve güvensiz yaşamın insanlığa yakışmadığı şu günlerde, giderek bencilleşen insanın “gemilerini kurtarma telaşı” içindeki yaşamlarında kirletilen dünyayı ve insan ilişkilerini korumak için Ubuntu düşüncesinin yaygınlaştırılmasına inanmaktalar. Günden güne çoğalıyorlar, güçleniyorlar. Bireysel güçlenme yerine kollektif güçlenmeyi diğer bir deyişle “İnsanlığın Güçlenmesini” yürekten istiyor ve tekrar tekrar Ubuntu diyorlar.

 

Amaçları bir Ubuntu Vakfı’nı kurup tüm bu anlatılan Ubuntu felsefesinin yaşandığı Antalya kent merkezinde bir yerlerde bir Ubuntu Parkı yapmak ve yine Antalya’da bir yerlerde Ubuntu Köyü kurmak. Elbette bu süreçte hem büyükşehir hem de alt belediyelerden destek de beklemekteler.

 

Onlar Ubuntu Gönüllüleri. Herkes her şeyin giderek materyalistleştiği, para ve meta üzerinden değer verildiği diğer bir deyişle herkes “kendi kesesini doldurma telaşı içindeyken” onlar kollektif yaşamı oluşturmak için çalışan karıncalar gibi kentsel yaşamın içinde yol almaktalar.

 

Antalya Ubuntu güneşinin doğacağı ve yükseleceği bir kent olacak. Bunu hep beraber göreceğiz.

 

 

 

 

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

0
İzlenme rekoru kırdı

İzlenme rekoru kırdı

Kepez'de muhtar buluşması gerçekleşti

Kepez’de muhtar buluşması gerçekleşti